GALALAR
Küçük, kırmızımsı-sarımsı çizgii. ince kabuklu, tatlı ve kütür Gala elmaları. Kuzey Yarımküre'de Mayıs ayında yetişmeye başlarlar, Ağustos sonu, Eylül başı olgunlaşırlar. Sert dokusu ve piştikçe derinleşen birkaç katmanlı tadı onları tatlı yapımı için harika kılar. 1930'lu yıllarda ilk kez Yeni Zelanda'da J.H. Kidd tarafından "Kidd's Orange Red" ve "Golden Delicious" elma türlerinin kırması olarak türetildi. "Kidd's Orange Red"in ise "Cox's Orange Pippin" ve "Red Delicious" elma türlerinin kırması olduğunu hatırlarsak Gala Elması'nı dünyanın en lezzetli üç elmasının bir kırması olarak tarif edebiliriz. Bu da haliyle onları popüler yapıyor. Darbelere dayanıklı olması ve soğuk hava depolarında iyi saklanabilme özellikleri ise tüccarların ağzını daha da sulandırıyor. Bu sebepten olacak ki, Türkiye'de yetişen Gala elmaların büyük kısmı ihraç edilirken Avrupa standartlarına uymadığı için iç tüketime sunulanları bu ayın başlarından itibaren marketlerde ve semt pazarlarında bulmak mümkün. Organik pazarlarda ise üzerleri parafinle kaplanmamış Gala'lar, hatta Gala'nın "seçkin sporları"ndan elde edilmiş "Royal Gala"lar bulunabilir.
SEÇKİN TORUNLAR
Bu seçkin torunlar meselesi ilginç bir mevzu. Örneğin bir meyve ağacının bir ucundan ağacın geri kalanındaki meyvelere benzemeyen bir 'ucube' çıkıyor. Bunlar daha kırmızı Gala'lar, kırmızı "Anjou" armutları ya da tüysüz şeftali olarak parlayan Nektarinler olabilir. Sonra sürprizlere meraklı insanoğlu bu sporları alıp başlı başına bir bitkiymişcesine dikiyor ve işte buyrun size, aynı türün seçkin torunları doğuyor. İnsanoğlu hep daha koyu kırmızı renkli, daha kütür ve sulu, daha mükemmel ve kusursuz görünen meyveler bekleyip dururken üreticiler bu talebe bir yanıt arar dururlar. Kim daha güzel elmalar, daha yaşanılası bir dünya ve mutlu halklar istemez ki? Daha kırmızı ve lezzetli elmalar kadar daha iyi bir dünya mümkün mü? Tabi ki! Hep daha iyi bir dünya mümkün. Önemli olan niyet. Daha iyi bir dünya istiyor muyuz? Yoksa yalnızca daha bencil olmak ve hep kendimiz için daha fazlasını, daha da fazlasını mı istiyoruz?
YETERİNCE ELMA
Tatminkar bir "ince" tart için ne kadar elma gerekir peki? Damakta fındıkımsı bir tereyağı tadı bırakan ve ısırır ısırmaz ağızda dağılan incecik, çıtır bir tart hamuru ne kadar çok elma taşıyabilir? Her ince tart pek tabi ki kendi çapı kadar elma taşıyabilir. Peki ama bir elma ne kadar lezzet taşıyabilir? Taze yendiğinde tatlı ve sulu tadı ağızda içinizi ferahlatan bir his bırakırken biraz tarçın, biraz tereyağı ve biraz da şeker ile pişen Gala elmaların tadına karamel, kurutulmuş üzüm, tropikal meyveler ve yasemin nüansları eklenir. Tüm bu katmanlar üst üste binip karmaşık bir bütün yaratırken, elmalar kadar eski insanoğlunun DNA derinliklerinde bu katmanlar hızlıca birer karşılık bulur ve anında basit bir tatmin yaratır. Ne de olsa sonuçta bu bir elmadır. Küçük, kırmızımsı-sarımsı çizgili, ince kabuklu, tatlı ve kütür Gala elmaları.